İnsana Yatırım

Daha nitelikli katma değer üretmeye doğru yol alan ülkeler, "Bilgi Toplumu" olarak adlandırdıkları bir aşamaya geçmeyi hedeflemişlerdir. 1990'larda AB ülkelerinin ekonomik güçlerini ve teknolojik birikimlerini birleştirip, dünyada teknolojik liderliği rakipsiz olarak sürdürmekte olan ABD'ye karşı ortaya çıktıklarını görüyoruz. Bunun, bir çok sonucundan en yaygın olan ve günlük yaşamımıza en çok girmiş olanı cep telefonudur. ABD, bu gelişme karşısında bir atak yapma gereği görmüş ve başkan yardımcısı Al Gore, "bilgi otoyolu" (information superhighway) ile bilgi toplumuna giden yola ilk defa işaret etmiştir. İzleyen on yılda ABD'nin devlet yapısında uyguladığı iş yapma tarzını değiştirme planı ve bu değişim için gerekli teknolojilerin kamu alımları yolu ile ABD'li şirketlere geliştirtilmesi, ABD'yi yeniden öne çıkarmıştır. Bu dönemde ABD, yoğun bir şekilde insan kaynağına yatırım yapmıştır.

Gelişmeden endişe duyan AB, özü, 10 yılda ABD'den daha ileri bir bilgi toplumu olmayı hedefleyen bir eylem planı hazırlayarak, 2000 yılında bunu eEurope adıyla ilân etmiştir. AB'ye bugün üye olan o zamanki aday ülkeler, AB üyeleri ile aralarındaki farklılıkları da göz önünde tutarak, eEurope+ adıyla anılan takviyeli bir eylem planını kendilerine yol haritası olarak almışlardır. Türkiye'nin bu gelişmelere bakışı, eEurope+ eylem planının bire bir uyarlaması şeklinde olmuş, Türkiye'nin farklılıkları ve gereksinmelerini ele alan gerçek eylem planı ise, ancak 2003 sonunda Devlet Planlama Teşkilatı tarafından eDönüşüm adı altında hazırlanmaya başlanmıştır.

Ülkemiz sanayii ve ticaret çevrelerinde ise iç yapılanma yolu ile daha nitelikli katma değer alanlarına yönelme dürtüsü henüz yer etmemiştir. İstanbul Sanayi Odası'nın bu alandaki çalışmaları kolay anlaşılır ve uygulanabilir bir biçimde derlenerek özellikle KOBİ'lerin yararlanması için sunulmuştur. Konu, İSO'nun 50. yılı nedeniyle ilk defa yapılan Sanayi Kongresi'nde ana tema olarak işlenmiştir. Bu alandaki içeriği nedeniyle de her yıl geliştirilip güncellenerek tekrarlanan geleneksel bir konuma yerleşmiştir.

Tüm bilgi toplumuna dönüşüm eylemlerinin ortak noktası, insan kaynağının yapısını; bilek gücü, el becerisi odaklı olmaktan; değişik kafa yapısı ile, öğrenmeyi bilen, kendi kendine öğrenen, öğrendiğini uygulayan ve zihni ile üreten konuma dönüştürmek üzerinedir. Buna ilk geniş çaplı örnek Al Gore'un ABD devlet yapısını değiştirirken uyguladığı programda göze çarpmaktadır. 5 yılda ABD devlet memurlarının %80'i yeni yapıya taşınmıştır.